Tuba Elisa Büyüküstün Özel Ant Lisesi 10. Sınıf
Cinsiyet : Mesaj Sayısı : 8 Points : 18 Doğum tarihi : 27/03/95 Kayıt tarihi : 10/08/10 Yaş : 29
| Konu: Elisa Salı Ağus. 10, 2010 1:35 pm | |
| * Ad-Soyad: Gizem Elisa Tekeş* Kişisel Özellikler: Annesi ölmeden önce hayat dolu ve mutlu bir kızdı. Annesinin ölümünden sonra acısını dışa vurmamıştır. Şımarıklığıyla, zeki ve mükemmeliyetçi liğiyle bilinir. Gerek ders notları, gerek kıyafetleri, gerek düzenlediği partiler, herşeyinin kusursuz olmasına özen gösterir. Örnek öğrencidir ve okulda aktif biridir.Giyim tarzı klasiktir ve eski zamanları andırır. Pantolonları tercih etmez, yüksel bel eteklere, her türlü elbiseye ve saç bantlarına bayılır.Dışarıdan bakıldığında zenginliğin getirdiği kibir yüzünden orta halli insanları küçümseyen, kendini beğenmiş bir züppe gibi gözükse de özünde iyi bir insandır ve yaşadığı kötü olaylar onun insanlarla arasına böyle bir duvar örmesine sebep olmuştur. * Aile Geçmişi: Annesi ve kendisi Amerikan kökenli olup Elisa liseye başlayınca Türkiye' ye taşınırlar. Babası Türk' tür ve Türkiye' de emlak yatırımları oldukça fazladır. Ailede Elisa 5 yaşındayken 1 yıl ayrılma süreci içinde Elisa sürüklenmiştir. Elisa' nın annesiyle babası boşanmışlardır ve Elisa annesini görmek için L.A da kalmıştır. 14 yaşındayken Elisa' nın annesi araba kazasına kurban gitmiştir. Ailede çok fırtınalar kopmuş ama sonunda Elisa babasıyla Türkiye' ye dönmüştür.* Ünlünüz: Tuba Büyüküstün* Örnek Role Play: 2 tane var umarım sorun olmaz ve renklendirme gerçekten kötü oldu çünkü renkler azdı
- Spoiler:
İhanet Acı Verir
Edward
...Edward derin bir nefes aldı. Sharon ne kadar da çok konuşuyordu böyle! Michelle' in tabiriyle "OMG" . Edward Sharon' dan ayrılmak istiyordu. Ama nasıl söyleye bilirdi ki bunu ? Sharon aslında güzel hatta çok güzel bir kızdı. Ateşi çağrıştıran kızıl saçları, derin sular gibi mavi gözleri, mermer gibi pürüzsüz ve beyaz bir teni vardı. Aslında Edward da fena sayılmazdı hani. Sarı ve kahverenginin karışımı çok güzel saçları ve gökyüzünü andıran mavi gözleri vardı. İri bir yapıya sahipti. Kaslı bir vücudu vardı. Boyuda kısa değildi hani. Ama liseye yeni bir kız gelmişti. Adı Meg Katie March' tı. Kızın uzun bir boyu, kahverengi saçları ( saçları güneşte altın sarısı gibi karamel bir renk alıyordu ve bu Edward' ın çok hoşuna gitmişti. Onun saçlarına dokunma hissi yaratuyordu ve Edward buna karşı koymaya zorlanıyordu.) çikolata kahvesi gözleri vardı. Çok güçlü ve ayakları yere sağlam basan bir kişiliği vardı. Meg uzaktan çok tehlikeli duruyordu. Edward dalmışken Sharon'un tiz sesi onu hayal dünyasından kopardı " Hey Leonard beni dinlemiyor musun? " dedi. Edward başını istemsizce Sharon' a çevirdi. " Seninle konuşmamız lazım Sharon. " dedi ve okul bahçesinin arkasına doğru yürümeye başladı. Sonra durdu. Sharon kollarını göğsünde bitiştirmiş Edward' a bakıyordu. Edward derin bir nefes alarak konuşmaya başladı " Sharon sözümü kesmeden beni dinle. Artık bu ilişki yürüyemez. Çünkü ben artık senden hoşlanmıyorum. Kalbim başkası için atıyor. Seni üzmek istemezdim ama eğer bunları söylemeseydim ileride daha çok üzülecektin. Artık bitirelim Sharon. " dedi. Sharon' nun yüzü daha da beyazlamış kağıt gibi olmuştu. Gözleri kocaman olmuş şaşkın halde Edward' a bakıyordu. Sonra birden toparlandı. " Neden Leonard neden? " dedi ve ağlayarak uzaklaştı. Edward kendi bedenini taşıyamayacak halde olduğu için banka oturdu. Aslında Sharon'a bunu yapmak istemezdi ama Meg gelince hayatı altüst olmuştu. Kalbi Meg diyerek atıyordu. Bunları düşünürken birisinin ayaklarının dibine ders notlarını düşürdüğünü farketti. Kafasını kaldırdığında Meg'i gördü. Kalbi sanki karşı duvara çarpıp geri dönecekmiş gibi hızla atmaya başladı. Meg eğildi ve kağıtları toplamaya başladı. Edward ona yardım etmek için uzandı ama Meg onun elini itti. Edward şaşkın gözlerle Meg'e baktı. Meg " Yardımın gerekmiyor kendim toplarım. "dedi. Edward bir şey diyemedi. Meg arkasını dönüp yürümeye başladı. Edward arkasından koştu ve " Meg öğle yemeğini sizin masda yiyebilir miyim? Ben Sharon' da ayrıldım ve artık o masada oturamam. " dedi. Meg sanki yüzünde bir ifade saklamaya çalışıyormuş gibi zorlandı ama sonra yüzü tekrar eski soğuk ve muhteşem haline döndü. " Tamam. " dedi ve uzaklaştı. Edward yüzünde şapşal bir gülümsemeyle arkasını döndü ve yürüdü. Gülümserken vampir dişleri ortaya çıkmıştı.
----------------------------
Meg
Meg inanamıyordu. Okulun en popüler çocuğu onun masasına oturacaktı. Meg gülümsememek için kendini zor tuttu. İnanmak çok güçtü. Meg toparlandı ve yürümeye başladı. Öğleyi dört gözle bekliyordu. Ama küçük bir işi vardı. Edebiyat dersini asması gerekiyordu. Meg bir yok ediciydi ve ona verilen görev köprü altında toplanacak 3 vampiri yok etmekti. Meg arabasına atlayıp eve doğru yol aldı. Meg'in arabası çok güzeldi. Aston Martin V12 Vanquish kullanıyordu ve bu çok havalıydı. Meg arabalara çok düşkündü. Edward Leonard' ında arabasını uzaktan incelemişti. O da bir Gallardo LP560-4 kullanıyordu ve süper ötesiydi. Meg hemen eve varmıştı. Kapıyı açtı. Meg'in anne ve babası Fransa' da yaşıyorlardı. Meg odasına gidip Zigana Sport, Desert Eagle' sini ve birde Dragunov ( Kanas ) ' unu aldı. Bunlar çok özel silahlardı. Meg en son sandıktan özel hançerini çıkardı. Bu hançerle bir çok vampir öldürmüştü. Meg Dragunov' u özel çantasına koydu ve aşağı indi. Arabası hemen çalıştı ve Meg aceleyle gaza bastı. Daha bir öple yemeği randevusu vardı. Meg çabucak köprü altına geldi. Zigana Sport ve çok sevdiği Desert Eagle' sini ellerine aldı ve yürümeye başladı. Vampir ucubelerin sesini duyabiliyordu. Yavaşça yaklaştı ve silahların susturucularını taktı. Köşede duran iki vampire yöneldi. 2 el ateş açtıktan sonra sıçrayarak ikisininde kalplerine hançeri sapladı. Geri çekildi. Vampirlerin uzuvları hala hareket ediyordu. Meg onları ateşe verdi. Bir vampir kalmıştı ve onuda öldürmek çok kolay olacaktı. Meg yavaşça vampirin arkasına yürüdü hançeri kaldırdı ve tam saplayacakken vampir Meg'e döndü. Aman Tanrım! Bu Edward Leonard Wesley' di. Edward şaşkın gözlerle Meg' e baktı. Meg şimdi ne yapacaktı? Ebedi aşkını öldürecek mi yoksa onu sevmeye devam mı edecekti? Edward " Meg sen bir yok edici misin? " dedi. Meg kafasını salladı. Edward " Beni dinlemelisin. Ölmeden önce sana bunları söylemem lazım. Meg ben seni çok seviyorum. " dedi. Meg bunları duyunca dünyalar onun olmuştu. Şimdi işler daha da sarpa sarmıştı. Edward " Meg sende benden hoşlanıyor musun? " dedi. Meg yutkundu. Şimdi ya Edward'ı öldürecekti yada onu sevdiğini itiraf edecekti. Meg elindeki hançeri yere attı. Edward Meg'in hiç beklemediği bir hareketle hançeri alıp Meg'in göğsüne sapladı. Meg dizlerinin üstüne çöktü. Hançere baktı, sonra sevdiği adama. Ölmeden önce ağzından iki kelime döküldü " Seni seviyorum " ...[size=9][size=9]
- Spoiler:
MEG ... İntikam, intikam, intikam... Meg kafayı yemek üzereydi. Kollarını vücuduna sarmış arkaya öne sallanıyordu. Kafasında tek bir şey vardı. Yıllar önce ona yapılanı unutamıyordu. Meg bir Elf ' ti. Elfler pek dost edinmezleri ama dostlukları da kolay kolay unutmazlardı. Meg' in de bir dostu vardı ve bu bir insandı. Meg' le iyi anlaşırlardı ama sonra bu insan evladı Meg' e bir hayvan muamelesi yapıp onu satmaya çalışmıştı. Meg yapısı gereği narin, güzel, çevik olduğundan ondan para kazanmaya çalışmıştı. Meg bunları kafasından atmak için derin bir nefes alarak ayağa kalktı. Yatağının baş ucundan yay ve okunu aldı. Okçuluk konusunda kimse Meg' ten üstün değildi. Şimdi o ok lanet olası insanın tam kalbine isabet edecekti. Bundan geri dönüş yoktu. Çünkü Elfler asildirler ve verdikleri sözden dönmezlerdi. ........ ARTHUR Arthur 3 aydır rahat uyuyamamıştı. Meg' in gelip kendisinin işini bitirmesini bekliyordu. Korku... Tek hissettiği korkuydu. Evin içini dolaşıp duruyordu. Dışarı çıksada çıkmasada Meg' in onu bulacağını biliyordu. Boy aynasından kendisine baktı. Meg' i bu vücutla, bu yüzle kandırıp arkadaşı olmuştu. Mavi gözlerine, sarı saçlarına bakan her insan ya da her canlı onun masum göründüğünü söylerdi. İşin aslı böylr değildi. Arthur dolandırıcı ve ikiyüzlünün tekiydi. Masanın yanına yürüyüp votka şişesini eline aldı ve kafasına dikti. Küçük bir odada kiracı olarak kalıyordu. Odaya şöyle bir baktı. Karşıda bir kumar masasının başında sigara dumanları altında kumar oynayan insanların tablosu vardı. Hemen altında Arthur' un yatağı vardı. Yerde eskimiş bir kilim seriliydi. Küçük, eski bir yemek masası vardı. Köşede ise eskimiş, boyaları dökülmüş bir giysi dolabı vardı. Arthur sandalyeye çöktü. Eline şiir defterini alarak yeni bir şeyler yazmaya çalıştı. ........ MEG Meg hızlı adımlarla kulubesinden çıktı. Ormanın içinden gitmek istedi. Atını alıp almamaya karar verirken Legolas Meg' in yanına geldi. "Meg nereye gidiyorsun? " dedi. Meg bir şeyler uydurmalıydı yoksa Legolas' ın ona mani olacağını biliyordu. Acaba ne söylemeliydi ? " Legolas şey ben biraz hava almak için ormana doğru gidiyordum. " dedi. Legolas tek gözünü kısarak ona baktı. Lanet olsun ki anlamıştı. "Bende seninle gelmek istiyorum sevgilim. " dedi. Meg içinden " Lanet, lanet, lanet, lanet... " diye kendine küfürler ediyordu. Sanki Legolas anlamayacaktı. Meg gözlerini çevirmemek için kendini zor tuttu. Legolas kendi atını ıslık çalarak çağırdı. At hemen itaat edip koşarak geldi. Meg itiraf etmek zorunda kaldı " Arthur' un yanına gidiyorum. " dedi. Legolas sadece kafasını salladı ve atına atladı. Meg " Hayır Legolas. Benimle gelmeyeceksin. " dedi. Legolas " Haydi geç kalmadan gidelim. " dedi ve Meg' i tutup atının önüne bindirdi. Beyaz at ormanda dört nala ilerliyordu. ........ ARTHUR Arthur çıldırma noktasına gelmiş ve kendi kendine konuşuyordu. Evet kaskafalı. Ona bir moron gibi davranırsan seni bir avcı gibi avlar. Ama biz onu sevmiştik. Sadece zorunlu kalmadık mı bunu yapmak için ? Kesin öyledir. Biz onu bir eşya gibi satmaya çalıştık ve o bizi belkide şimdi şu kapıdan içeri girip son duamızı beklemeden öldürecek. Arthur böyle kendi kendine konuşurken aklına bir şey geldi. Çay Ninesi onun arkadaşıydı. Bu kadın sularda yaşardı. Çay Ninesi, köprüden geçerken suya çok bakılırsa kızar ve insanın başını döndürürdü.Başı dönen insanın gözleri kararır ve çaya düşerdi. Arthur da aynı hataya düşmekten kılpayı kurtulmuştu. Arthur suya bakarken bir şiir söylemişti ve Çay Ninesi bu şiirden etkilendiği için Arthur' u boğmamıştı. Artık bu şiirin sözleri Arthur' la onun arasında büyülü bir şifre olmuştu. Arthur hemen gidip musluğu açtı ve şu sözleri fısıldadı : Gece henüz bakireydi Şiir yazmayı öğrendiğimde… Şarkıları fısıldıyorum Ezberime hiç girmeyecek Hiç gözlerine bakarak söylenmeyecek… Yasak ezgilere boğuyordum hüzünlerimi… Sigaramın parmak uçlarımda sarı Gözlerimde beyaz dumanına boğuyordum Sensiz ilerlemeyen zamanı… Çay Ninesi bu seslenişe hemen cevap vermişti. Görüntüsü lavaboda belirmişti. "Söyle insanoğlu Arthur beni neden çağırdın? " " Çay Ninesi senden bir ricam olacaktır. Senin yaşadığın çayın yanından bir Elf geçecek. Bu Elf yeşil gözlü, kahverengi saçlı güzel bir kadın. Onu gördüğün zaman boğabilir misin? " "Bu öfke nedendir insanoğlu? " "O Elf beni öldürecek. Sen bana yardım edecek misin? " "Bir şartla insanoğlu. Bana bir o kadar güzel sözler söyle ki bende o Elf kızı boğayım. " "Peki. Mavi bir hüzün kapladı her yanımı... Bedenimi... Ruhumu... Parmaklarımı... Kırık düşler ve sen varsın içimde... Yollarım sana varıyor, parmaklarım seni çiziyor vücuduma, yapraklarım dökülüyor... Sensiz geçen her gece acıtıyor canımı... Uykum uzaklaşıyor bedenimden, sarıl bana, buna ihtiyacım var. Yol yol çatlamış sanki her yanım... Öyle sensiz, öyle susuzum ki...
"İsteğin kabul edildi insanoğlu. " ......... MEG Legolas' la dört nala ilerlerken uzakta bir ırmak gördü. Legolas' a dönüp "Orada durabilir misin sevgilim? " dedi. Legonas başını salladı. Biraz sonra oraya varmışlardı. Meg attan atlayıp ırmağa doğru yöneldi. Irmağın içinde bir yüz görür gibi oldu ve daha dikkatli baktı. Birden başı döndü, tam düşecekken Legonas onu yakalayıp çekti. Meg nefes nefese "Legonas orada biri var. " dedi. Legonas Meg' i bırakarak suya yöneldi. Legonas birden dengesini kaybedip suya düştü. Meg aniden kalkarak ona yardım etmeye çalıştı ama o suyun yüzeyinde yoktu. "Legonas! Legonas! Aşkım! Legonas nerdesin? " Meg' in haykırışları ormanda yankılanıyordu. Birden suyun içinden bir kadın çıktı. "Artık bağırma Elf kızı. O gitti. Bir daha geri dönemez. " dedi. Meg başını hayır anlamında salladı ve oklarını büyük bir hızla kadın fırlatmaya başladı. Oklar kadının içinden geçip gidiyordu. Kadın bir kahkaha attı "Küçük ölümlü, hiçbir insan silahı bana zarar veremez. " dedi ve suyun içinde kayboldu. Meg dizlerinin üstüne çöktü ve ağlamaya başladı. "Hayır! " diye haykırıyordu. .......... ARTHUR Arthur biraz olsun rahatlamıştı. Meg belki de şimdi ölmüştü. Derin bir nefes alarak yatağına uzandı. Bir anda kapı açıldı ve Meg' in canları hem acıtan hem de korkutan yüzü göründü. Arthur korkuyla ayağa kalktı. Meg "Sen yaptın. Legolas' ın ölümüne sen neden oldun. O cadıya bunu yapmasına sen söyledin. " dedi. Burnundan soluyordu. Demek Çay Ninesi Meg' in sevgilisini öldürmüştü. Arthur sonunun geldiğini anlamıştı. "Evet ben yaptım. Artık masaldan uyanma zamanı geldi prenses… Uyan artık! O yok! Bıraktı seni! Verdiği sözleri tutamadı prenses… Uyan… Canın acımasın prenses… Kırılıyorsun… Çokta hayal kurma döner diye… O gitti prenses… " dedi ve Meg' in oku son hızla Arthur' un kalbine geliyordu.
* İstediğiniz Rütbe: 11. sınıf - Eğer olursa Arzu' yu istiyorum
En son Gizem Elisa Tekeş tarafından Salı Ağus. 10, 2010 4:18 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
Ayşegül Ateşoğlu Admin | Özel Ant Lisesi 11. Sınıf
Cinsiyet : Mesaj Sayısı : 136 Points : 161 Doğum tarihi : 11/12/93 Kayıt tarihi : 02/08/10 Yaş : 30 Nerden : İstanbul
Kişi sayfası Rp Puanı: (100/100)
| Konu: Geri: Elisa Salı Ağus. 10, 2010 3:30 pm | |
| Bu bir rp'mi yoksa yazdığın br hkayemi.Öyleyse 1.bölümünü yazsan daha uygun olurdu . Çünkü bu bir rp'ye göre çok uzun | |
|
Tuba Elisa Büyüküstün Özel Ant Lisesi 10. Sınıf
Cinsiyet : Mesaj Sayısı : 8 Points : 18 Doğum tarihi : 27/03/95 Kayıt tarihi : 10/08/10 Yaş : 29
| Konu: Geri: Elisa Salı Ağus. 10, 2010 4:16 pm | |
| Genelde rp sitelerinde 2 bölüm olarak yayınlıyorum çünkü uzunluğa dikkat ediyorlar. Neyse 2 tanesi kaldı. | |
|
Ayşegül Ateşoğlu Admin | Özel Ant Lisesi 11. Sınıf
Cinsiyet : Mesaj Sayısı : 136 Points : 161 Doğum tarihi : 11/12/93 Kayıt tarihi : 02/08/10 Yaş : 30 Nerden : İstanbul
Kişi sayfası Rp Puanı: (100/100)
| |