Küçük Sırlar RP
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Küçük Sırlar RP

Sırlar belkide göründüğü kadar küçük değildir.
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 yaren Karabulut

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Yaren Karabulut
Özel Ant Lisesi 12. Sınıf
Özel Ant Lisesi 12. Sınıf
Yaren Karabulut


Cinsiyet : Kadın Mesaj Sayısı : 217
Points : 258
Doğum tarihi : 25/04/97
Kayıt tarihi : 05/08/10
Yaş : 27
Nerden : Venüs :D

Kişi sayfası
Rp Puanı:
yaren Karabulut Left_bar_bleue95/100yaren Karabulut Empty_bar_bleue  (95/100)

yaren Karabulut Empty
MesajKonu: yaren Karabulut   yaren Karabulut Icon_minitimePtsi Ağus. 09, 2010 7:24 pm

NOT:Arkadaşımla beraber yaptığım bir rp'dir.Yani arkadaşımın yardımıyla yazdım Smile Ayrıca bölümlü bir rpdir...

1. Bölüm.


Hayata
gözlerimi açtığımdan itibaren, bu hayatın bana getireceklerini
biliyordum. Sorumluluklarımı ve özgürlüklerimin bilincindeydim.
Doğduğum
hastahaneden çıktığımızda, konuşmayı öğrendikten sonra anne diyeceğim
kadının kucağındaydım. Beni gören herkes, suratıma hayran kalıyordu ama
bu beni hiç bir zaman şımarıklılığa sürüklememişti. Sadece derdimi
anlatmak için ağlıyordum. Her neyse, işte o gün, annem yavaş adımlarla
ilerliyorken, cırtlak yeşil bir arabanın önünde durmuştu. Bu iğrenç
arabanın içine bindiğimizde, arabayı süren mavi gözlü, sarışın adamın
suratı asıktı. Kafamı kaldırdığımda, annemin de öyle... Sonra düşündüm
de doğduğum yer bir hastahane değil, bir evdi. Beni bulunduğum yerden
alan kimse yoktu. Aniden olmuştum, iğrenç bir olay sırasında hemde.
Sonra güzel suratımı, annemi incelemek için tekrar kaldırdım. Annemin
suratında bir ton makyaj vardı. Kırmızı ruju silinmiş olmasına rağmen
dudakları kırmızılığını kaybetmemişti. Annemin yeşil gözleri ve muntazam
bir burnu vardı. Bir de sarı saçları... Annem çok güzel bir kadındı.
Annemin suratını inceledikten sonra gülümsedim. Ben gülümseyince annem
bana baktı ve yüzünde hiç bir ifade olmadan konuşmaya başladı. Benimle
konuşmadığını biliyordum, öndeki mavi gözlü adam ile konuşuyordu. " Gülümsüyor.
" demişti. Sesi ince ve berraktı. Ama yüzünde bir ifade olmaması beni
şaşırtmıştı. Benim gülümsememin onu mutlu etmesi gerekmiyor muydu?
Olanlara istemsiz olarak surat asmaya başlamıştım.
Annem bu sırada
beni tutamıyordu, kafam aşağı doğru sarkıyordu resmen. Bu davranışından
ilk çocuk olduğumu anlayabiliyordum. Bu iyi bir şeydi. Yeşil arabadaki
kötü yolculuğumuz, ahşap bir evin önünde sona erdi. Mavi gözlü adam
şöfor koltuğundan kalkıp, anneme ve bana kapıyı açtı. Daha doğrusu, beni
kucağında tutan anneme.
Anneme karşı nazik değildi, ona kötü
davranıyor diyebilirdim. Sanki ben istenmeyen bir çocuktum... Öyle
miydim yoksa? Beni bir camii'nin avlusuna bırakıp kaçacaklar mıydı?
Sorularıma bir kaç dakika sonra cevap buldum. Ahşap evin içine
girdiğimizde, ev kırmızı mobilyalarla döşenmişti. Güzel bir evdi, ve
rahata benziyordu. Annem , beni fırlatırcasına beyaz koltuğun üzerine
koydu. Ağlamadım. Onlara daha fazla yük olmak istemiyordum. Bu sırada 1.
sorumun cevabını bulmuştum. Evet, istenmeyen bir çocuktum. Güzel annem
ile o adamın konuşmaları yankılanıyordu şimdi bu küçük, ahşap evde.
"
Sana onu doğurmamanı söylemiştim. Kendin istedin. Çocuğun babası kim
bilir kim! Her gece yattığın adamların isimlerini bir kağıda yazıyorsan,
seç en insaflısını baba olarak. Ben sana karışmıyorum. Bu çocuğa
bakmana da yardım etmeyeceğim. Kazandığın parayla bunu yetiştirirsin
artık. BU oğlan büyüdüğünde, annesinin ne mal olduğunu anladığında ne
olacak çok merak ediyorum doğrusu! "

Adam kıs kıs gülüyordu.
Ve ben annemin ne olduğunu anlamıştım. Babamın kim olduğu belli değildi.
Ki umrumda da değildi. Annem de umrumda değildi daha ilk doğduğum bu
günlerde bile. Çünkü onlar beni istemiyorlardı. öyleyse, ben de bu
anneyi ve bu hayatı istemiyordum. Büyüyünce gidecektim bu evden. Ya da
onlar atarlardı beni. Bilmiyordum. Annem güzel sesiyle konuşmaya
başladı. Yine suratında hiç bir ifade yoktu. Onu anlamak çok güçtü. Sesi
sakin ve kararlıydı.
" Bu çocuğu doğurmamalıydım biliyorum. Ama yapacak bir şey yok. Olan oldu."
dedi. Annem sinsice gözlerini kısmıştı, ondan korkmuştum. Bir an beni
öldüreceğini falan sandım, ama hiç bir anne bunu yapamazdı. Bu benim
annem olsa bile.
Kıstığı gözlerini normal hale getirdi. Bunu neden yaptığını bilmiyordum, onu anlamak gerçekten güçtü.

Bu
böyle devam etti. Her gece evimize başka başka adamlar gelirdi, annem
beni saklardı. Ben de onu ele vermezdim, ağlamazdım. Annem beni hiç
sevmedi.
Bir kaç ay sonra hayatımı değiştirecek bir şey oldu.
Annem'in yine beni sakladığı bir gece, gözlerim bulanıklaştı. Sonra bir
şeyler görmeye başladım. Gördüğüm annemdi ve kandı. Oluk oluk kan
görüyordum, ama bu kanın annemden mi yoksa başka bir yerden mi geliyordu
bilmiyordum. Ama kan ve annem vardı. Annem baygın şekilde tüm
kusursuzluğuyla yerde yatıyordu. Yer ise bir kan denizi olmuştu sanki.
Sonra bulunduğum yere geldim. Önce korkmuştum, ama sonra ne olduğunu
anlamıştım. Benim bir özelliğim olmalıydı. Şimdi daha da çok korkuyordum
aslında. Acaba anneme bir şey mi olacaktı?
Haftalar sonra bunun
cevabını aldım. Ben yine o malum yerde saklanırken ve annem yiine başka
bir adamda yatak odasındayken, çığlıklar duydum. Yürüyebiliyordum ama
üst kattaki odaya çıkmam imkansızdı. O acı dolu çığlıklardan sonra,
yukarıdaki adam aşağı hızla inip evden dışarı çıktı. Sonra korkunç bir
gürültü duydum. Annem merdivenlerden aşağı yuvarlandı. Görüntü tam da
gördüğüm gibiydi. Annem kusursuz bedeniyle yerde yatıyor, boğazından
akan kanlar yerleri göle çeviriyordu. Kan ayaklarıma kadar ulaştığında
artık ağlamaya başlamıştım. Annem yoktu, peki ben ne yapacaktım? Daha
bir yaşımdaydım. Bana bakacak kimse yok diye biiliyordum. Ama öyle
olmadığını öğrendim.
Eve gelen polisler ve ambulans, annemi
götürdü. Daha sonra, siyah saçlı, güzel suratlı bir polis birilerini
aradı. Anneannem yaşıyordu, ama kızını reddetmişti çoktan. Sanırım
yaptığı iş yüzündendi. Beni de sevmeyeceğindeen emindim, sonuçta babası
olmayan bir... Çocuktum. Düşündüğüm gibi olmuştu. Anneannem beni hiç
sevmemiş, ama öyle böyle beni büyütmüştü. Görüşlerim kesilmişti
sanıyordum artık ki 17 yaşıma geldiğimde gelen görüş tekrardan beni
dehşete düşürmüştü. Bu sefer anneannemi görmüştüm. Ölüyordu, bir trafik
kazasında. Yine haftalar sonra görüşüm gerçekleşmişti. Dehşete düşmüştüm
gerçekten. Anneannemin beni sevmemesine rağmen, ben ona çok
bağlanmıştım. Öldüğünde günlerce ağlamıştım. Görüşlerimden nefret
ediyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Su Mabeynci
Admin | Özel Karakter | Özel Ant Lisesi 12. Sınıf
Admin | Özel Karakter | Özel Ant Lisesi 12. Sınıf
Su Mabeynci


Cinsiyet : Kadın Mesaj Sayısı : 113
Points : 151
Doğum tarihi : 06/05/93
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 31

Kişi sayfası
Rp Puanı:
yaren Karabulut Left_bar_bleue100/100yaren Karabulut Empty_bar_bleue  (100/100)

yaren Karabulut Empty
MesajKonu: Geri: yaren Karabulut   yaren Karabulut Icon_minitimeSalı Ağus. 10, 2010 5:38 pm

Eski Puan:82
Yeni Puan:82+13=95!!


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kucuksirlarrp.yetkin-forum.com
 
yaren Karabulut
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yaren Karabulut
» Yaren Karabulut
» Yaren^^AsLı
» Yaren'in Cep Telefonu

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Küçük Sırlar RP :: Kayıt İşlemleri :: Kayıt :: 1. RP Dersliği-
Buraya geçin: